İlçenin Uçarsu köyündeki tek katlı bir evde çocuklarıyla yaşayan ve obezite sorunuyla mücadele eden Ayşe Aydın'ın (63), yaşadığı sağlık sorunları yaklaşık 30 yıl önce mide kanaması geçirmesiyle başladı.
Mide kanaması sebebiyle kaldırıldığı hastanede doktorlarca ülser teşhisi konulan ve hastalığı atlatması için tedavisinin yanı sıra sağlıklı beslenmesi gerektiği de belirtilen Aydın, sağlıklı beslenemeyince bir süre sonra şeker hastalığına yakalandı.
Sağlık sorunları yüzünden beslenme düzeni de değişen Aydın gün geçtikçe kilo almaya başladı. İlk dönemlerde güncel yaşamını sürdürebilmesi nedeniyle durumunun ciddiyetini fark edemediği için tedavi de olmayan Aydın, 10 yıl önce yaklaşık 200 kilogram ağırlığa ulaştı.
Kilosu yüzünden artık yürüyemeyen ve yatağa bağımlı yaşamaya başlayan Ayşe Aydın, bir süre ekonomik sorunları, yürüyememesi ve evinin önüne de karayolu ulaşmaması sebebiyle hastaneye gidip tedavisini yaptıramadı.
Bu durumun basında yer alması üzerine Trabzon Valisi Recep Kızılcık'ın sahip çıktığı Aydın, Kızılcık'ın girişimi ile geçen yıl kaldırıldığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.
Yaklaşık 3 aylık tedaviyle kilosu 170 kilograma düşürülen Ayşe Aydın, yürümeye başlayınca taburcu edildi. Tedavisine rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken ve aile fertlerinin desteğiyle ancak birkaç adım atabilen Aydın, yaşamının büyük çoğunluğunu tek katlı evindeki yatağına bağlı olarak sürdürebiliyor.
Yaşadığı sıkıntıları AA muhabirine anlatan Ayşe Aydın, obezite rahatsızlığı ortaya çıkmadan önce evinin tüm işlerini kendisinin gördüğünü, aşırı güç gerektiren işleri bile tek başına yapabildiğini belirterek, "Tüm bunları yaparken birdenbire yürüyemez, çalışamaz oldum. Evimin yükünü hep ben sırtlardım ama artık yapamamaya başladım" dedi.
Aydın, yıllarca yoksulluk çektiğini, soğan-ekmek yediği günler olduğunu belirterek, "Bu sıkıntılarla uğraşırken 30 yıl önce midem kanama yaptı. Ülser teşhisi koydular. Bu ilerledi. Ona bakalım derken aşırı kilo aldım ve bugün bu hale geldim" şeklinde konuştu.
-"Ağrısız zamanım geçmiyor"-
Kilolarının yanı sıra şeker hastalığı ve yüksek kolesterolü olduğunu dile getiren Aydın, "Ayağım şişiyor, ağrıyor, yürüyemiyorum. Ağrısız zamanım geçmiyor. Çocuklarım beni zorla birkaç adım yürütürler ama kendi başıma yürüyemiyorum" ifadelerini kullandı.
Yaşadığı sıkıntıların her geçen gün arttığını vurgulayan Aydın, "Kilolu olmak çok kötü. Hayatımı dört duvar arasında geçiriyorum. Benim durumumda olan insanları herkes görsün, ibret alsın. Beslenmelerine dikkat etsinler. Spor yapsınlar" dedi.
Ayşe Aydın'ın oğlu Münir Aydın ise annesinin aşırı kilolarının tamamen beslenme bozukluğundan kaynaklandığını anlatarak, "Zamanında bunun önlemini alamadık. Yediği zaman da doymuyor. İştahı çok açık. İştah kesici vermemiz gerekiyor" diye konuştu.
Annesini bu durumda görünce büyük üzüntü yaşadıklarını belirten Münir Aydın,
"Hayatımızda hep sorun var. Vatandaşlarımıza şu önerim olur, anamın vaziyeti görülüyor, hamur işlerinden kaçınsınlar, sebze ağırlıklı yesinler. Hiçbir şey yapamıyorlarsa tarlalarına iki marul diksinler" dedi.
-"Önemli olan şişmanlığı tedavi etmek değil, önlemek"-
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Ekrem Algün de obezite tedavisinde yapılanları sürekli devam ettirmenin önemine değinerek, "Tedaviyi durduğunuzda tekrar kiloları geri alma hatta daha fazla kilo alma tehlikeniz var. Bu hastalıkla mücadelede önemli olan şişmanlığı tedavi etmek değil, önlemek" diye konuştu.
Obeziteyle mücadelenin ilerleyen yaşlarda değil çocukken başlanması gerektiğine dikkati çeken Algün, "Çünkü artık insanlar ilköğretim döneminden sonra hazır gıdaların da etkisiyle egzersiz yapmadan yaşayarak şişman büyümeye başlıyor" dedi.
Dünya genelinde şişmanlığın artık salgın denilebilecek boyutlara vardığını, araştırmaların erişkin nüfusun en az 3'te 1'inin şişman olduğunu ortaya koyduğunu belirten Algün, "Obezitenin en önemli nedeni çocukluk çağından itibaren başlayan yüksek kalorili yanlış beslenme alışkanlığı ve egzersiz yapılmaması" şeklinde konuştu.
Obeziteyle, çocukluk çağından alınabilecek önlemlerle başa çıkılabileceğini vurgulayan Algün, "Küçük yaşlarda çocuklarımıza doğal gıdalarla beslenmeyi, kahvaltı yapmayı, meyve ve sebze yemeyi öğretmeliyiz. Egzersiz yapmaları için ortam sağlamalıyız. Küçük yaşlardan itibaren alınacak önlemler, ileride çocuğumuzun obeziteye yakalanma riskini azaltacaktır" dedi.