Akçaabat Ziraat Odası Başkanı Mustafa Hikmet EYÜPOĞLU  nisan ayında fındık bahçelerinde yapılması gerekenler için üreticilerimize  uyarılarda bulunuyor. “ Bu yıl özellikle yazlık gübreleme dönemi olan mart ayı kar yağışlı geçti.. Birçok üreticimiz fındık bahçelerinde bitki besleme işlemlerini yapamadı.  Bu yıl şubat  ve mart ayları kar yağışlı geçtiğinden , mühendislerimizin önerileri ışığında atamadığınız kimyasal gübrelerin   atılmasına devam edilmelidir.  Özellikle kompoze gübreler (20-12-15+me (çotanak fertil) , 15-15-15+çinko , 25-5-10 entec  vb. ) ve (% 46 Üre,  % 26 N , % 21 AS… ) azotlu gübreler, yanmış hayvan gübresi, pelet tavuk gübreleri   tahlil sonuçlarında belirtilen miktarlarda fındık ocaklarına dal iz düşümlerine verilebilir. Ayrıca bu dönemde toprak ph durumuna göre  kalsiyum nitrat ve ya  kalsiyum  sülfat içeren gübreler bitki  kök bölgesi dal iz düşümüne göre verilmelidir. Yapraklanmanın olduğu bu dönemde içinde Bor, Çinko, Demir, Bakır, Magnezyum vb. iz elementler yapraktan sırt atomizörü ya da diğer ilaçlama makinaları ile bitkiye verilmelidir.

Nisan ayı içinde fındık bahçelerinde külleme ,  fındık filiz güvesi , fındık gal sineği ve yeşil kokarcaya karşı ilaçlama yapılmalıdır. Fındık yeşil kokarcası tespitinde , sabah erken saatlerde  10 ocak silkelenmeli ve 1 ergin böcek düşerse ilaçlama yapılmalıdır.

İlçemizde bir önemli sorunda  fındık bahçelerinde halkın “gül” ya da “mantar” dediği  “kozalak akarı”  ile mücadeledir. Mücadele edilmediği zaman çok büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır.

Mühendislerimizin yaptığı   arazi ziyaretlerinde fındık kozalak akarının çok fazla olduğu görülmüştür. En çok kozalak akarlarına  tombul, mincane , uzunmusa ve kara sivri gibi çeşitlerde rastlanmıştır.Mühendislerimiz üreticilerimize gerekli mücadele yöntemlerini anlatmaktadır. Ekonomik kayıplara da neden olan bu kozalak  akarı zararlısı ile mücadele etmemiz şart. Mücadele edilmezse daha çok zarara neden  olabilecektir“  açıklamasında bulundu. 

Akçaabat Ziraat Odası Teknik Hizmetler Birimi Personeli ziraat yüksek  mühendisi Mehmet Yaşar ÖZDEMİR kozalak akarı ve mücadelesi hakkında  şu bilgileri aktardı. ”Kozalak akarı özellikle meyve gözleri üzerinde oluşmaktadır. Aslında her kozalak  olan göz bir çotanak demektir.  Bu meyve gözlerinde   kozalaklar  olmasaydı meyve olacaktı. Kozalak akarı meyve ve çiçek dökülmelerine neden olur, çiçek  gözlerini tahrip eder ve sürgünlerde uç kurumalarına neden olur. Bunun sonucunda kozalak akarı zararı ekonomik olarak rekolte kayıplarına yol açmaktadır.Bunun için önlem almamız lazım. Tavsiyemiz kozalakların görülmeye başladığı dönemden ( yapraksız dönemde )  yaprakların oluşmaya başladığı döneme kadar kozalakların elle toplanıp arazi içine atılmasıdır. Kesinlikle yakılmamalıdır. Akarlar kozalak içinde olduğunda kimyasal ilaçlar etki etmez.  Akarın kozalağı terk ederek yeni gözlere gitmeye başladığı dönemde , fındığın fenolojisine göre ilaçlama zamanı  belirlenip mücadeleye başlanmalıdır.  Bu  kozalaklar toplanmazsa ya da kimyasal mücadele edilmezse , kozalak içindeki akarlar  fındık meyvesinin mercimek iriliğine geldiği zaman yani yapraklanmanın 4- 4,5 yaprağa ulaştığı nisan ayı 15’inden sonra  ve  mayıs ayı ilk 10 günü  çıkışlar yapıp sürgün uçlarına gidecek ve orada sürgünlerin kurumasına neden olacaktır.  Eğer bir dalda 5 ve üzeri kozalak akarı varsa nisan ayının sonu mayıs ayının  ilk haftası gibi kimyasal mücadele yapılmalıdır. 20 gün sonra ikinci bir ilaçlama daha yapılmalıdır.  İlaçlama bütün bitkiyi kaplayacak şekilde ve  havanın serin saatlerinde yapılmalıdır.  İlaçlama sırasında koruyucu ekipmanlar kullanılmasına dikkat edilmelidir.   Kozalak akarı ile kimyasal mücadelede bakanlık onaylı   % 80 kükürt veya kalsiyum polisülfür  içerikli ilaçlar kullanılabilir.  Bu ilaçlar ile  hem kozalak akarına karşı hem de küllemeye karşı mücadele edilmiş olur.  Saf kükürt  kullanılacaksa 100 litre suya 400 gram , Abamectin 18 g/l EC aktif maddeli ilaç kullanılacaksa 100 litre suya 25 ml , kalsiyum polisülfür 380 g/ L(fungisit ve akarisit)  aktif maddeli ilaç kullanılacaksa 100 litre suya 500 mililitre kullanılmalıdır”.