YAYLALARA DÖNÜŞÜM ŞART

YAYLALARA DÖNÜŞÜM ŞART

YAYLALARA DÖNÜŞÜM ŞART

Berkant Parlak haberi.

Akçaabat Belediye Başkanı Türkmen’le yaylalardaki kaçak yapılaşmayı konuştuk

Türkmen: “Yaylalara müdahalede çok geç kalındı. Bu konuda yapılacak çok şey var. Bundan sonra da yapılacak diye umuyoruz. En azından kalanı korumamız lâzım.”

 

Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen, yaylalardaki gecekondu yapılaşmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yayla ve kentteki kaçak yapılaşmalarla ilgili hassasiyetiyle ön plana çıkan Başkan Türkmen, yaylalarda bir dönüşüme ihtiyaç olduğunu ve dönüşümle birlikte yaylaların mevcut durumundan mutlaka kurtarılması gerektiğini kaydetti.

Yaylalarda yapılaşmalara tamamen karşı olmadığını belirten Türkmenkanunlara uygun şekilde, vatandaşların faydalanacağı ve doğaya bu denli zarar vermeyecek konaklamaların ve turistik yerleşimlerin yapılabileceğini ifade etti. Türkmen “Yaylalarda ‘hiçbir şey yapamazsın’ anlayışı esas oldu. Vatandaşımız da bunu ‘hiçbir şey yapamazsan her şey yaparsın’ şeklinde tercüme etti. Kural koymalıydık. Kurala da hep birlikte riayet etmeliydik.” dedi.

Yaylada evi olanların burada hayvancılık yapmadığını ve üretime katkı sunmadığını vurgulayan Türkmen “Yılda birkaç gün gidip kalıyorlar. Hâlbuki binlerce gecekondunun yerine yapılacak az sayıda konaklama tesisiyle insanlarımızın istedikleri zaman buradan istifa etmelerini sağlayabilirdik.” diye konuştu. Devletin vatandaşın arkasından gittiğini ve zamanında önlemleri alamadığının altını çizen Türkmen “Mevcut durum kanunlarımıza da geleneklerimize de uygun değildir.” şeklinde konuştu.

YILLARDIR SÖYLÜYORUM

İller Bankası’ndayken katıldığı koordinasyon toplantılarında da “Yaylaların haritasını yapalım, planlamasını yapalım, hukukî altyapısını oluşturalım, yarın sorun yaşamayalım” dediğini hatırlatan ve aynı net tavrını belediye başkanlığında da sürdüren Şefik Türkmen, “Ben söyledim, ben işittim” diyerek geçirilen sürede çok şey kaybedildiğini de vurguladı.

Akçaabat Belediyesi’nin bu konularda yıllardır çok titizlik gösterdiğini ve göstermeye de devam ettiğini vurgulayan Türkmen, herkesin “yaylada hiçbir şey yapılmasın” fikrinde olduğunu zannettiklerini ancak bunun doğru olmadığını seyledi. Türkmen, “Hayır, yaylada bir şeyler yapılsın ama hukukî altyapısı oluşturulsun. Nerede, nasıl yapılacağı tarif edilsin. Biz bunu istiyoruz. Herkesin yaylada evi olması gerekmiyor. Yaylada tesisler olur, ben de ihtiyaç duyduğumda gider orada 3-5 gün kalırım. Bunların yapılabilmesi lâzım.” dedi.

Türkmen sözlerini şöyle sürdürdü:

AKLINA ESEN BİNA YAPMASIN

“Aklına esen çayırın, çimenin içinde bina yapmasın. Nerede, nasıl yapacağı belli olsun. Taş, ahşap, 1-2 katlı yaparsın. Bunu işin ehli mimarlar, mühendisler, ormancılar, ziraatçıların kararıyla yaparsın. Gelinen noktada ne yapılabilir? Yaylalar gecekondu bölgesi hâline geldi. Şimdi yaylada bir dönüşüm gerekiyor. İnsanları çok mağdur etmeden yaylaları temizlemek lâzım. Mevcut durum medenî bir topluma uygun değildir. Yaylalar, dışarıdan bakıldığında İstanbul ve Ankara’nın gecekondu mahallelerinden daha perişan bir hâldedir.”

SÜRECE BİZ NEDEN OLDUK

Yaylalar konusunda yaşanan sürece biraz da devletin neden olduğunu, çünkü hep devletin vatandaşın arkasından gittiğini söyleyen Belediye Başkanı Şefik Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu memlekette kanunlar var. Ama uygulanmıyor. Arzu edildiği şekilde uygulanıyor. Yaylaların geçmişte gelenekleri var. Sen orada bir yeri saramazsın. Umuma aittir. Hayvanlar gezip otlayacaklar. Kanuna uymuyoruz, geleneğe de uymuyoruz. Maneviyatımıza da uymuyoruz. Kimsenin hakkına, hukukuna tecavüz etmemeliyiz. Kanunlara mı uyuyoruz? Gelenek göreneklere mi uyuyoruz? Manevî değerlerimize mi uyuyoruz? Kanunun, dinin yasakladığı işi yapıyoruz. Sonra kendimize iyi insan diyebiliyor muyuz?”

DÖNÜŞÜM GEREKİYOR

Yaşanan sıkıntının çözümü konusunda da açıklama yapan başkan Türkmen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu hâle geldikten sonra artık bana göre bir dönüşüm gerekiyor. Ama mevcut durumda da böyle problem vardı. İlgililer seslendiriyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz diyor ki “Bu yalnızca elektrik, su bağlamak içindir.” Yoksa yaylalar kimseye tapu edilmiyor. Ortada böyle bir durum var. Yaylalara müdahalede çok geç kalındı. Bu konuda yapılacak çok şey var. Bundan sonra da yapılacak diye umuyoruz. En azından kalanı korumamız lâzım.

YAYLADAN GEÇİM Mİ SAĞLIYORLAR?

Yaylalara gidip ev yapanlar ne istifade ediyorlar? Buradan hayatî geçim mi sağlıyorlar? Kaç tanesi geçim sağlıyor? Bunları iyi düşünmek lâzım. Gidip ne kadar orada kalabiliyor? Yaylaya çıkın, bütün pencerelerin kepenkleri kapalıdır. Bugüne kadarki furyada boşluktan yararlanılarak “Ben gidip bir yer işgal edeyim, yarın çözüm gelir” düşüncesi hâkim olmuştur. Çocuğu işsiz, köyünde evi var, mezerede evi var, yaylada ev yapıyor. Çocuğuna da iş arıyor. Köyde bir daireye ihtiyacı var. 6 katlı ev yapıyor. Yıllarca öyle duruyor. 25-30 yıllık karkaslar duruyor. Bunlar akılla izah edilemez. Millî servet oralara gömülüyor. Yıllarca öyle duruyor.”

akcaabat-saa.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haberler