Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon'a Arap dünyasından gelen 300 binlere ulaşan bir ziyaretçi sayısı olduğunu belirterek, Körfez ülkelerinden gelen yatırımcıların Arap şehri kurmak için planlar yaptığını söyledi.

Trabzon'da turizm acentelerini uğrak noktası olan Uzungöl ve Sümela Manastırı'nın dışına çıkarıp yeni güzergahlar belirlemeleri gerektiğini ifade eden Vali Öz, "Bölgemizde ve şehrimizde turizmi hem mekan hem zaman olarak da yaymaya ihtiyacımız vardır. Trabzon'da turizm acentelerinin uğrak noktası olan Uzungöl ve Sümela'nın dışına çıkarıp yeni güzergahlar belirlemeliyiz. Şehrin batısındaki ilçelerimizde araştırmalar yapıp Uzungöl'e benzer yeni destinasyonlar oluşturmayı planlıyoruz. Özellikle Tonya, Şalpazarı gibi ilçelerimizde bu özelliklere sahip yerler mevcuttur. İlgili kurumlarımız konu ile ilgili araştırma ve proje çalışmaları yapmaktadır. Kervan Yolu, Anabasis Yolu gibi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi geçmişiyle de turistlerin ilgisine mazhar olacak önemli destinasyonlarımızın sayısını artırmalıyız. Yaylalarımıza, vadilerimize yeni destinasyonların yanı sıra kış ve sağlık turizmlerinin geliştirilmesi, kültür varlıklarımızın restorasyonu ve standardı yüksek tesislerin yapılmasıyla Trabzon'daki turizm alternatiflerini artırarak turizmi on iki aya yaymış olacağız. Turizmi 12 aya yaymak için farklı ülkelere yönelik tanıtım stratejileri uygulamalıyız. İngilizce, Arapça ve Türkçe hazırladığımız marka kent kültürümüzün tanıtım materyallerini, (film-afiş, broşür, kitap) yurtdışı ve yurtiçi fuarlarında uluslararası acentelere dağıtmalıyız" dedi.

Doğaseverlerin tercihinde son yıllarda ilk sırayı Trabzon'un aldığını kaydeden Vali Öz, "Turizmde son yıllarda Trabzon başta olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi iyi bir gelişme seyri göstermektedir. Manastırları, tarihi surları, camileri, bedestenleri, limanı ve daha birçok tarihi ve doğal güzelliğiyle bölge turizmine önemli katkısı bulunan Trabzon'u ziyaret eden turist sayısı her yıl artmaktadır. Doğaseverlerin tercihinde son yıllarda ilk sırayı alan Trabzon, geçen yıl 3 milyon civarında yerli ve yabancı turisti ağırladı. Trabzon turizm anlamında sadece Türkiye'de değil dünyada da ön plana çıkmış durumda. Şehrimiz sadece tek çeşitli bir turizm yerine doğa, tatil, kültür, deniz, sağlık, tarih turizmi gibi bütün turizm çeşitlerini içerisinde barındıran bir kenttir. Son zamanlarda kongre turizmine de ev sahipliği yaptığı için dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen turistleri ağırlamaktadır. Turizm pastasından alınan payın arttığı bir süreci yaşıyoruz. Turizmi süre, konu ve alan açısından genişletmek için büyük gayretler var. Bir yandan kültür varlıklarının restorasyonu gibi önemli çalışmalar yapılırken diğer yandan da ulaşım başta olmak üzere altyapı yatırımlarının geliştirilmesiyle bölgemizde turizm ciddi bir potansiyele dönüştürülmektedir. Turizm alanında yeni yatırımlar konusunda da önemli gelişmeler var. Bu yılın ilk 6 ayı verilerine baktığımızda da bu rakamın yüzde 15 oranında arttığını görüyoruz. Bu sevindirici bir gelişme; ancak bunun sürekliliğini sağlamalıyız. Sektörde eğitim, denetleme ve sahiplenme konusunda önemli çalışmalar yapmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"ARAP DÜNYASINDAN TRABZON'A 300 BİNLERE ULAŞAN BİR ZİYARETÇİ SAYISI VAR"

Arap dünyasından Trabzon'a yıllık 300 bin ziyaretçi geldiğini vurgulayan Vali Öz, "Trabzon'u özellikle Körfez ülkelerden gelen turistler tercih ediyor. Ziyaret sayımız 3 milyonu bulmuş durumda. Belgeli yatak kapasitemiz her geçen gün artıyor. Geçen yıl gerçekleşen ziyaretçi sayımız 3 milyonu ve bunların içerisinde yabancıların sayısı 1 milyonu, körfez ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı da 290 bini bulmuştur. Trabzon'un insanıyla, kültürüyle, yaşam şekliyle Arap dünyasıyla pek çok ortak yönü bulunmaktadır. Son yıllarda kültürler arasındaki ortaklık ve sıcak ilişkiler sonucu turizmde, çeşitli alanlarda somut sonuçlar elde edilmeye başlandı. Arap dünyasının ve buraya ilgisi olan diğer ülkelerin turizm başta olmak üzere farklı sektörlerde yatırım yapmak istemeleri gelişim sürecini ve kurumsal yapılanmayı hızlandıracaktır. Arap dünyasından ilimize yıllık 300 binlere ulaşan bir ziyaretçi sayısı var. Öyle inanıyorum ki önümüzdeki yıllarda bu rakam daha da artacaktır. Buraya gelen ziyaretçilerimizin ilimizde kalış süreleri de artacaktır. Bazı otellerde ve konaklama yerlerinde 1 yıl süreli kiralamalara varan talepler söz konusudur. Gerek kültür turizmi, gerekse sağlık ve eğitim turizmi vesilesiyle ilimize gelecek olan misafirlere hizmet edecek bir altyapıyı hep birlikte oluşturmamız gerekiyor. Bu kapsamda Arap yatırımcıların yapacağı yatırımlar bu sürece önemli katkılar sağlayacaktır. Bu tür yatırımların Türk ve Arap firmaları ile ortak olarak yapılması süreci hızlandıracaktır. Bölgemize özellikle Körfez ülkelerinden ciddi yatırım ve emlak talepleri gelmektedir" şeklinde konuştu.

Trabzon'da uzun vadeli yatırım düşünen özellikle Arap dünyasından gelen misafirlerin gayrimenkul alma konusunda da ciddi taleplerinin olduğunu söyleyen Vali Öz, "Önümüzdeki süreçte bu sayının daha da artmasını bekliyoruz. Ancak bunu hem yerli yatırımcılarımız hem de dışarıdan gelecek yatırımcılarla desteklemek gerekir. Suudi Arabistan'dan işadamları veya seyahat acenteleri aracılığıyla benzer programlar yapılırsa bunları, ticaret ve sanayi odamız ve derneklerimizle işbirliği içinde ortaklaşa yürütebiliriz. Ayrıca Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar Arap şehri kurmak için planlar yapıyorlar" diye konuştu.

"TRABZON'UN KALKINMADA ÖNCELİKLİ SEKTÖRÜ, BACASIZ FABRİKA OLARAK NİTELENDİRİLEN, TURİZM SEKTÖRÜDÜR"

"Trabzon'un kalkınmada öncelikli sektörü, bacasız fabrika olarak nitelendirilen, turizm sektörüdür" diyen Vali Öz, şöyle konuştu:

"Tabii Trabzon'un kalkınmasında aynı zamanda ticaret, sanayi, tarım ve balıkçılık öne çıkan diğer sektörlerdir. Bütüncül yaklaşımla öne çıkan her sektörü gelişmesi için çeşitli projelerle destekliyoruz. Devletimizin yatırımı teşvik amaçlı çıkarmış olduğu kanun çerçevesinde, yerelde tüm yatırımcılara her türlü desteği veriyoruz. Boş olan kamu arazilerimizin yatırımcıya tahsis edilmesinin yanında organize sanayi bölgeleri inşa ederek yatırımcıları buraya çekmek ve yatırımcının daha kolay bir şekilde yatırım yapmasını sağlıyoruz. Arsin ve Beşikdüzü Organize Sanayi bölgelerimizde yatırımcılarımız yatırımlarını yaparak hizmet vermeye devam ediyorlar. Bunları daha da geliştirmek için mevcut çalışmalarımız var. Ayrıca Akçaabat-Şinik Organize Sanayi Bölgesi'nde yer tahsisleri tamamlanarak yatırımlar başladı. Vakfıkebir Organize Sanayi Bölgesi'nde altyapı çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar bittiğinde yatırımcıların buraları tahsis ve taleplerini kabul edeceğiz. Fındık ve çay şehrin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz Trabzon ekonomisinin başat ürünleri olan fındık ve çayın dışında çilek, kivi, yaban mersini, karayemiş Trabzon hurması gibi ürünlerin doğal koşullarda organik olarak üretilmesi için çeşitli projeler üretiyor. Böylelikle hem çiftçimizin daha çok kazanmasını hem de ilimizin ekonomisine katkı sağlanmasını hedefliyoruz. Trabzon için önemli bir geçim kaynağı olan balıkçılık sektöründe hem profesyonel hem de amatör balıkçılık konusunda çalışmalarımız var. Türkiye'de bir tek ilimizde bulunan gerek yurt içinde gerekse uluslararası platformda dünya çapında araştırmalar ve incelemeler yapan Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü gerçekleştirdiği projelerle balıkçılık sektörünü destekliyor. Bu kapsamda enstitümüzde Balıkçılık Gen Bankası projesi devam etmektedir. Bu projenin gerçekleşmesiyle çok yakın bir zamanda da Türkiye'de tek ve dünyada ise sayılı gen bankalarından biri olacak olan gen bankamız kurulmuş olacaktır."

"TRABZON'U DÜNYA ŞEHİRLERİYLE YARIŞAN BİR KONUMA GETİRECEĞİZ"

Trabzon'un sanayi ve ticaret kültürü olan bir şehir olduğunu dile getiren Vali Öz, sözlerine şöyle devam etti:

"Tarihten gelen ticaret kenti misyonunun yanı sıra şehrimizi turizm, eğitim, sağlık, ulaşım ve spor alanlarında yapılan yatırımlarla her geçen gün daha ileri noktalara taşıyarak refah düzeyi yüksek, kalkınmış bir Trabzon olarak dünya şehirleriyle yarışan bir konuma getireceğiz. Trabzon'un coğrafi ve arazi yapısının yetersizliği nedeniyle büyük yatırımların ve Trabzon'u, bölgeyi kalkındıracak yatırımların yapılması için yeni bir arayış içerisindeyiz. Bu kapsamda da denizin doldurularak 2 bin-3 bin dekarlık bir alanın yatırım adası olarak oluşturulması planlanmaktadır. Bu, yatırımcılara altyapısı hazır yerlerin temin edilmesine yönelik bir projedir. Tabii bu projenin gerçekleşmesi için kıyı-kenar sorunları gibi bütün yasal altyapısıyla birlikte finansal ve kurumsal yapısının da oluşturulması gerekmektedir. Bunlarla ilgili etüt proje çalışmaları, altyapı ile ilgili hazırlıklar, kurumsal yapısının işleyişi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Önümüzdeki süreçte bunun mutlaka takip edilmesi gerekir. Trabzon, sanayi kültürü, ticaret kültürü olan bir şehirdir. Aynı zamanda da Kafkasya, Rusya, Ortadoğu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu hinterlandı ile birlikte bu alandaki gücünü bugün de yarında muhafaza eden bir şehirdir. Dolayısıyla yatırım yapılacak geniş alanlara ihtiyaç vardır. Bu proje de bir çözüm olarak altyapısı ve hukuki temeli çözülerek bulunabilecek bir akılcı çözüm olarak görülmektedir."