Oda Başkanı Kemal Sivri, devletin birçok konuda yeni uygulamalara imza attığını, yeni yasalar çıkardığını ve Avrupa Birliği Uyum Yasaları’na öncelik vererek birçok sektöre yeni düzen getirdiğini vurgulayarak, “Mevcut yasalarımız korsan taşımacılığı yasaklamasına rağmen maalesef bu tür taşımacılık yapanlarla mücadele konusunda bugüne kadar gözle görülür bir ilerleme kaydedilmemiştir.” dedi.

Korsan taşımacılığın başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin kanayan yarası olmaya devam ettiğini belirten Kemal Sivri, yayımladığı basın açıklamasında şunları söyledi:

“Yasaların varlığı kadar uygulanması da hayati önem arz etmektedir. Trabzon genelinde gerek taksi ve gerekse minibüs olsun inanılmaz korsan araç mevcuttur. Bunlar öyle bir hale gelmişler ki hususi araçlarla durak kurmuşlar. Caydırıcı ceza yok. Denetimler sürekli değil. Kolluk kuvvetleri yeterli sayıda olmadığından devamlı olarak kontrol yapamıyorlar. Kapalı kasa kamyonetler  korsan taksicilik yapıyor. Hususi minibüsler ticari amaçla yolcu taşıyorlar. Bunları dur diyen yok. Vergi vermezler. Hiç bir hukuki dayanakları yok. Sorumlulukları da yok. Bu konuda büyük bir haksız rekabet yaşanmaktadır. Buna devlet artık dur desin. Göz göre göre eriyoruz. Yasal sorumluluklarımızı yerinene getiremez olduk. İstanbul'daki 'korsana hayır' mitingi bence bütün ülkede yapılmalıdır. Bu konu göründüğü kadar basit değildir.”

Korsanların devlete meydan okur bir konuma geldiklerini de ifade eden Akçaabat Şoförler Odası Başkanı Kemal Sivri, sözlerini şöyle sürdürdü:

Devletimiz sahipsiz değildir. Bunun için korsanlar devlete meydan okuyamaz. Ama maalesef bugünkü durumda korsanlar devlete meydan okuyorlar ve bu da yanlarına kâr kalıyor. Artık bu böyle gitmez. Televizyonlarda, gazetelerde görüyor ve okuyoruz. Her gün bir yerlerde kavga var. Korsanlarla mücadele bireysel hale geldi. Bu çok kötü sonuçlar doğuracak bir durumdur. Sonra kimse sorunun boyutunu fark edemedik demesin. Yetkilileri defalarca uyardık. Artık bu sorun yerel olmaktan çıktı. Devletimizin bu konuda ciddi bir mücadelesi olmalıdır. Haksızlığa uğramaktayız. Yetkililer artık sesimizi duysun.”