Ravmen Dünya'ya Açılıyor

Ravmen Dünya'ya Açılıyor

Trabzon’da 20 metrekare terzi dükkânında temelleri atılan Türk giyim markası Ravmen, İran’da en popüler markalardan biri haline geldi.

Akçaabat Orta Cadde'de 20 metrekare terzi dükkânında temelleri atılan Türk giyim markası Ravmen, İran’da en popüler markalardan biri haline geldi. Markanın kurucusu Rıza Özer, yılda 100 bin takım elbise sattıkları İran ile ilgili “Öyle ki rekabet gereği aynı bölgede mal veremediğimiz müşteriler, Tebriz’den Van’a gelerek mağazamızdan alım yapıyorlar” dedi...

Trabzon Akçaabat’ta 20 metrekare terzi dükkânında temelleri atılan Türk giyim markası Ravmen, İran’da en çok tercih edilen Türk markalarından biri haline geldi. Yurtdışında 100, Türkiye’de ise 300 noktada bulunan Ravmen’in kuruluş hikâyesini, markanın sahibi Rıza Özer’den dinledik. Sultangazi ve Arnavutköy’de üretim merkezleri bulunan ve sadece erkek giyim üreten Ravmen’de hedefler büyük. Rıza Özer, 3 yıl içinde Türkiye’nin en büyük 3 erkek giyim markasından biri olmayı planlıyor. Yurtdışında ise en büyük pazarı İran, öyle ki İran’da en bilinen Türk markaları arasında girmiş Ravmen... Yılda 100 bin adet takım elbise sattığı İran ile ilgili ‘kalemiz’ diyen Özer “İran’da 40 noktada varız. Büyük satışlar yapıyoruz. Müşterilerimiz bizim ürünlerimizden alabilmek için rekabete girmiş durumda” diye konuştu.

- Tekstil sektörüne girişiniz ve Ravmen markasının kuruluşu nasıl gerçekleşti?

Benim babam Osman Özer Trabzon Akçaabat’ta terziydi. Ben 8-10 yaşlarıma geldiğimde konfeksiyona bir geçiş süreci vardı. Babam da dükkânını böldü. Bir tarafta terzi makineleri, bir tarafta gömlek pantolon, mont, kaban, palto satmaya başladık. Ben hep satış tarafına heves ediyorum. Ben babamı ikna ettim ve biz terzilik işini bıraktık. Makineleri sattık. 20 metrekare bir alanda başladık. O işi geliştirdik bebe mağazası açtık. Bir dükkân daha açtık. Markalarla çalışmaya başladık. Her marka vardı. Akçaabat’ta bir ilk yaptık.6 katlı bir mağaza açtık hem de asansörlü. Çünkü o dönemde orada asansör yok. İlk asansörlü mağazayı biz açtık. Başka bir şirketle ortaklık yaptım, orada da baya büyüdük. Ardından ortağımdan ayrılarak Ravmen markasını 2014 yılında Merter’de kurdum. 300 bayiye ulaştık.

- Üretim nerede? İhracat yapıyor musunuz?

Arnavutköy ve Sultangazi’de üretim yerlerimiz var. Ceket bandı ile pantolon bandı bizde. Ama dışarıdan da üretim yaptırıyoruz. Dubai, Katar, İran, Arnavutluk, Makedonya, Avusturya, Almanya gibi ülkelerde mağazalarımız var. Hem Corner hem de Ravmen mağazası bulunuyor. Toplamda 18 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Yurtdışında 100 noktada bulunuyoruz. Yurtiçinde 300 noktada satışımız var. Tasarım ekibimiz var. 8 kişilik, hep büyük markalardan transfer ettiğimiz kişiler bunlar. Sevkiyat, satış pazarlama ve elemanlarımız bulunuyor. Büyük bir aileyiz. Erkeğe yönelik her ürün var. Parfüm, çorap, saat de dahil...

- İran pazarında başarılı bir markasınız. Bu talebin sebebi nedir?

İran’a gittiğimizde büyük ilgi ile karşılanıyoruz. İran’da çok tanınan bir marka haline geldik. İranlı müşterilerimiz arasında Ravmen markası nedeniyle büyük rekabet var. Öyle ki, aynı bölgede rekabet olmaması açısından iki müşteriye aynı malı vermediğimiz için, başka adres göstererek bizden mal almaya çalışıyorlar. Bir müşterimiz bize böyle bir oyun yaptı. Biz de fark ettik ve malı geri çektik. Adam Tebriz’den Van’a geçti. Benim oradaki mağazamdan 10 bin dolarlık mal aldı. Bizim en iyi pazarımız İran. İran’da 40 noktada varız. Bizim kalemiz diyebilirim. Yılda 100 bin takım elbise satıyoruz.

- İranlıların giyim tarzı ile markanız uyuşuyor...?

İran çok moda giyiniyor. Dar kesim, kısa paçalar... İran’dan beklemezsin. Kapalı ve muhafazakar bir ülke diyorsun. Ancak modaya çok düşkünler. İranlılar Türk gibi yaşıyorlar. Bize fazlasıyla özeniyorlar. Bizim ürünlerimiz ve koleksiyonlarımız da bu pazara yönelik olduğu için tercih ediliyoruz.

- Markalaşmak sizin için ne ifade ediyor?

Ben bu işi seviyorum. Başarıyı yakalamamızdaki en büyük neden bu. Yoksa en kolay olan inşaat işine de girerdik. Hiçbir zahmeti yok. Türkiye’de yeni bir marka daha oluşsun istiyorum. Çaba sarf etmek lazım. Marka olma meşakkatli bir iş. Detaylar çok önemli.

-  Tekstil sektörü ne durumda? Kriz söylentileri var...

Tekstil sektöründe her şey kötü gidiyor algısı var. Kesinlikle bu doğru değil. İşini iyi yaptıktan sonra müşterinde gelir paran da. İşin kolayına kaçıp, maldan çalarsan, kalitesiz ürün yaparsan ne müşteri gelir ne de işlerin yoluna girer. Bir ürünü 10 Euro’ya yapıyorsan, iplik kalitesinden çalıp 7 Euro’ya satabilirsin. Daha da aşağı satabilirsin ama bir daha o müşteri gelip senden almaz bu ürünü.

-  Türkiye ekonomisi hakkında düşünceleriniz neler?

Türkiye ekonomisi de gayet iyi. Bazı kesimler her zaman olduğu gibi karalama kampanyası yapıyor. Dünyanın genelinde büyük bir kriz var zaten. Buna rağmen hala Türkiye dimdik ayakta. 2 milyon sığınmacıya bakıyoruz. Böyle güçlü bir ülke varmı...

GÜNEY AFRİKA HEDEF PAZARIMIZ

- Hedefleriniz neler?

Hedefimiz 3 yıl içinde Türkiye’nin en büyük 3 erkek markasından biri olmak istiyoruz. Türkiye’de 100 mağaza daha açmayı planlıyoruz, 3 yıl içinde. Bunun yüzde 30’unu biz açacağız. Yurtdışında bayiler ile büyümek istiyoruz. Bu markayı 10 milyon lira yatırımla kurduk. Her yıl yüzde 100’ün üzerinde büyüyoruz. Güney Afrika bizim hedef pazarımız. Orada gidip bir çalışma yapacağız. Aç bir bölge. Potansiyel bir pazar. Afrika ile ilgili bir fizibilite yapacağız. Küçük bir koleksiyon ile girmek istiyoruz. 3-5 müşteri ile girdik mi yürürüz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Haberler