Trabzon’un imar sorunlarını masaya yatıran Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “Büyükşehir yasasının çıkmasıyla, Trabzon’un 30 Mart 2014 itibariyle Büyükşehir olacağının açıklanmasıyla büyük bir furya başlatıldı. Furya şu: Belde belediyeleri kapanacağı için yangından mal kaçırır gibi inşaat ruhsatı aldılar” dedi.

Trabzon’da düzenlenmekte olan 7. Kentsel Altyapı Sempozyumu devam ediyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, sempozyumda yaptığı değerlendirmede, Trabzon’daki imar katliamı konusunda çok önemli açıklamalarda bulundu. Gümrükçüoğlu, yeni büyükşehir olan diğer 14 ilde olduğu gibi büyük bir açmazla karşılaştıklarına vurgu yaparak "Büyükşehir yasasının çıkmasıyla, Trabzon’un 30 Mart 2014 itibariyle Büyükşehir olacağının açıklanmasıyla büyük bir furya başlatıldı. Furya şu: Belde belediyeleri kapanacağı için yangından mal kaçırır gibi inşaat ruhsatı aldılar. Büyükşehir demek imar demektir. İşte biz burada hareketle yola çıktık ve çevre düzeni planı üzerinde 1/100000, 1/50000, 1/25000 ve 1/5000’liklerin ihalesini yapmış bulunmaktayız. Bunlar 2016 sonuna kadar tamamlanmış olacak. 1/1000’liklerde ilçe belediyeleri teknik destek istediğinde onlara destek vereceğiz. Bu ihaleler neticelendirildiğinde Trabzon’da imar yapılmamış tek bir metre kare kalmamış olacak. Toprakları ortadan kaldıracak ya da yerleşimi yasaklayacak değiliz ama yeni kuşaklara düzenli ve doğru bir kent teslim etmenin gayreti içindeyiz. Ama büyükşehir yasası çıkınca ilçe ve belde belediyeleri tarafından 38 bin konutluk ruhsat kesildi. Trabzon’un nüfusu 10 senedir 750 bin ila 770 bin arasında duruyor. Her konutta 5 kişi yaşasa 38 bin konutta yaklaşık 200 bin kişi yaşar. Var mı Trabzon’unun böyle bir nüfus projeksiyonu?” ifadelerini kullandı.

"KANUNİ BULVARI'NI MAHKEMEYE VERENLER İMAR KATLİAMINA NEDEN SESSİZ KALDI?"

"Bu furya olduğunda biz o dönem henüz il belediyesi olduğumuz için bu işe müdahil olamadık ama mülki idareyi bu furyayı engellemeye davet ettik" diyen Gümrükçüoğlu "Müteahhitler bu katliamlar kimlerle birlikte yaptılar? Yanlarına birer tane şehir plancısı alarak yaptılar. İyilerini tenzih ederek söylüyorum şehir plancıları bu şehre soluk aldıracak olan Kanuni Bulvarı’nı defalarca mahkemeye veriyor da neden bu katliamı yapanları neden hiç mahkemeye vermediler? Şimdi diyeceksiniz bu katliam olurken siz ne yaptınız. Ben o zaman il belediyesiydim, yetkim yoktu ve yapmam gerekeni mülki idareyi göreve çağırarak yaptım ama meslek kuruluşları ve basın yayın kuruluşları bu konuda üzerine düşeni yapmalıydı. Büyükşehir olunca bu işe el attık. ‘Durun bakalım’ dedik. ‘Artık böyle işler yapabileceklerinizi zannetmeyin’ dedik. Sivil Havacılık yazı yazdı, ‘uçak inişleri artık tehdit altında, gereğini yapmazsanız havaalanı uluslar arası uçuşlara kapanır’ dedi. Bunun çalışmasını yaptık. Biz kimse bina yapmasın, kendini heba etsin düşüncesinde asla değiliz. Ama bunun teknik çalışmasını, kurumların görüşlerini isteriz. Peki nasıl Trabzon’da böyle katliam yapabildiler? Emsalden çok plan notları ve lejantları kullandılar. ‘Bodrumlar hariçtir, ortak alanlar hariçtir, balkonlar hariçtir’ dediler ve plan notları ve lejantlar ile Trabzon’da emsalin çok dışında olan yoğun yapılaşmaya gittiler" dedi.

"VAZİFESİNİ YAPMAYAN SUÇLUDUR"

Başkan Gümrükçüoğlu, o dönemde "Bütün ilçe belediyelerini topladık, meslek odalarından da görüşler aldık ve belediye meclisimizde bir karar verdik. ‘İnsanlarımızı da çok zarar uğratmayalım, müteahhit kardan zarar etsin" dediklerini hatırlatarak "Dedik ki ruhsat almış olanlarda lejant ve plan notları iptal edilecek. Hukuk yolu açıktır. Herkes ‘evet’ dedi. Bu ortak karar alındı. Bunu uygulamayan ilçe belediyesi varsa, vazifesini yerine getirmiyordur, Büyükşehir bunu uygulamıyorsa vazifesini yapmıyordur. Hassasiyetle bunun takibin sürdürdük. Ama bazı mahkeme kararlarına Danıştay kararlarına da bağlı olarak da burada işin tıkınmaması için o karar içinde olan şekliyle mesela kişi bu dediğimiz prensiplere göre 6 kat yapabilecekse ama 12 kata ruhsat almışsa ve 8. kastaysa dedik ki, ‘orada dursun, iki kat içinde belirli yeşil alanı alıp ilgili belediyeye bağışlasın ve daha fazla kat atmasın.’ Üzülerek ifade ediyorum ki o üç aylık zaman zarfında herkes aynı tas aynı hamam gitmeye çalıştı. Şunu buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu konularda kim vazifesini yapmıyorsa o suçludur” diye konuştu.