Hocalı unutulmadı
1992 yılındaki canice katledilen Türkler, Trabzon'da unutulmadı
Trabzon’da Hocalı Katliamı’nın 22’nci yıl dönümü nedeniyle bir yürüyüş düzenlendi. 26 Şubat 1992 tarihinde Ermenistan güçlerinin, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’ne bağlı Hocalı Kasabası’nda sivil insanlara uyguladığı Hocalı Katliamı unutulmadı.
Ötüken Dergisi Trabzon Temsilciliği’nin düzenlediği ve ÜLKÜ-TEK ve Büyük Ülkü Derneği Trabzon şubelerinin desteklediği yürüyüş merkez postane önünden başlayarak, Meydan Parkı Atatürk Alanı’na kadar sürdü.
“Hocalı için, adalet için” yazılı pankartla birlikte, “Karabağ Türktür”, “Katil Ermeni Karabağ’dan defol” biçiminde sloganların atıldığı yürüyüş sonrası Atatürk Alanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Kamu-Sen Trabzon Şube Başkanı Coşkun Dilber ile ÜLKÜ-TEK Başkanı İbrahim Sağlam’ın hazır bulunduğu alanda basın açıklamasını okuyan Ötüken Dergisi Trabzon Temsilcisi Murat Yılmaz, “Bizler insanları kin ve düşmanlığa tahrik etmiyoruz. Bizler sadece unutma diyoruz. Türk milleti, Ermeniler tarafından kurşuna dizilenleri, ahırlara doldurularak ateşe verilenleri, beyaz başörtüsü kana bulanan nineleri, karnı yarılarak bebeğiyle birlikte öldürülen anaları, tecavüze uğrayan bacıları, diri diri derisi yüzülerek öldürülen çocukları unutma” dedi.
Bundan 22 yıl önce, 1992 senesinin 25 Şubatını 26’sına bağlayan gece, arkasına Türk düşmanı dünya devletlerini almış olan Ermeniler, Karabağ'ı adım adım, medeni geçinen bütün alemin gözlerinin önünde işgal ettiğini hatırlatan Yılmaz, “Katil Ermeniler Hocalı’ya saldırmış ve 613 soydaşımızı kalleşçe şehit etmiştir. 500 kadar Karabağ Türk'ünü ağır yaralı halde ölüme terk eden Ermeniler, bin 275 kandaşımızı da esir almıştır. Tek suçları Türk olmak olan bu insanlar, işte bu Moskof beslemesi satılmış Ermeniler tarafından gözleri oyularak, derileri yüzülerek, diri diri toprağa gömülerek soykırıma uğratılmış, hamile kadınların karnı yarılmış, annelerin gözleri önünde çocuklarının uzuvları kesilerek işkenceyle şehit edilmişlerdir” diye konuştu.
Karabağ'ın işgali esnasında bütün bir Türklüğün suspus seyirci kaldığını ifade eden Yılmaz şöyle konuştu: “Modern çağ denilen 20. yüzyılda insanların göz kapayıp kulak tıkadığı ve tarihin en ilkel soykırımlarından birinin sergilendiği Hocalı’da; insan hakları, uluslararası hukuk, barış gibi içi boşaltılmış terimlerin savunuculuğunu yapan Birleşmiş Milletler Örgütü, bu kavramların sadece Türk olmayanlar için geçerli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Müslümanlıktan dem vuran İran, Ermenilere ikmal yollarını kapatmamış, oluk oluk Türk kanı dökenlere en büyük desteklerden birini vermiştir”
Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Soydaşlarımızın kanı yerde kaldıkça, işgalci Ermeni Karabağ'dan def olmadıkça, Türk'ün bütün esir yurtları azatlığına kavuşmadıkça, zafer Türk'ün olmadıkça, hiçbir anlaşmayı, hiçbir barışı, hiçbir kardeşliği kabul etmiyoruz! Bugün kendilerini mazlum millet olarak dünya kamuoyuna pazarlayan Ermeniler ve bu duruma çanak tutanlar iyi bilsinler ki, zulüm, ancak zalimlerin harcıdır ve Türk milleti, bu zalimlerden mutlaka ama mutlaka hesap soracaktır.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.