Haluk Pekşen'den Çarpıcı Açıklamalar

Haluk Pekşen'den Çarpıcı Açıklamalar

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, referanduma gitmesi düşünülen yeni Anayasa değişikliği ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Pekşen, “Orta ki mesele yalnızca CHP’lilerin meselesi değildir. Ortada bir anayasa meselesi tek başına görülmemeli. Bu yalnızca Anayasa meselesi değildir. Ortada ki mesele çok ciddi milli meseledir. Tarihimizde ilk defa yaşadığımız hapsedilmenin içinden nasıl çıkacağımızı, bölünmeden, parçalanmadan, tuzağa düşmeden nasıl çıka bileceğimizi başarmanın dönemidir. Onun için kızmadan, küsmeden, bütün baltaları kenara koyarak tarihte ilk defa Çanakkale Meydan Muharebesinin bire bir benzerini silahsız olarak vermek durumundayız. Bir parlamentoda konuşmada, son söz aldığımda şöyle bir cümle söyledim. “Bu metin bir hukukçu tarafından hazırlanmış metin değildir. Size bu metni kim hazırladıysa bunu hazırlayan hukukçu değildir. İçinizde çok kıymetli hukukçular var” dedim. Mesela sayın Ahmet İyimaya, Burhan Kuzu ve Hakkı köylü gibi... 

chp-(2).jpg

 “Benden Farklı düşünen kendi dünyalarında hukuk adına söyledikleri önemsenen insanlar var. Bu metnin altında onların da imzasının olduğunu düşünmüyorum” dedim. Bekledik ki ertesi gün, Haluk bey AK Parti’nin hukukçuları adına bir söz söylüyor, onlar çıkar ona cevap verirler. “Hayır canım. Bunda hukukçuların imzası var.  Bunda Burhan Kuzu’nun, Ahmet İyimaya’nın Hakkı bey emek verdi... Böyle bir cevap duydunuz mu? Duymadınız. Hiç bir ses onlardan da çıkmadı. Metin bir laboratuvar çalışması gibi. Emin olun çocukken oynuyorduk ya, rakamları sayıları bulmaca gibi bir araya getirmeye. Önünüzde nereye vardığını okuyacağınız bir metin yok.”dedi.

Pekşen, sözlerine şu şekilde devam etti: “Teklifin 18. Maddesi şurası. Tam burada 32 madde ya kaldırılıyor ya değiştiriliyor, ya iptal ediliyor, ya da başka bir hale sokuluyor. Ama hiç bir cümle yok. Madde numaraları sayılıyor ve burada küçük  virgüller değiştiriliyor,  cümlenin kelimesi kalkıyor vs... Sonra bunları laboratuvar gibi alt alta ekleniyor. Tembellik bizi de sarmış. Bizim de barolarda Türkiye’nin bir çok yerinde çok sayıda hukukçumuz var. Bunu meslek edinip inceleme şansını göstermemişiz. Niçin böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyuldu. Hukukçular buna neden sahip çıkmıyor.

chp-(1).jpg

Hatırlıyorsunuz, bir Zarrab davası Türkiye’nin gündemine gelmişti. Hepimiz merak ediyorduk, bu Zarrab davası nereye gidecek. Bunun 2. Büyük geleceği var demiştik. Bir tanesi Türkiye’nin siyasal, bir tanesi de Türkiye’nin bekasına ilişkin sonuçtur. Çünkü ABD’de bir NATO üyesi ülkeyi doğrudan hedef alacak, bir davayı Pentagon’un bilgisi olmadan hiç bir savcı açamaz. O Zarrab davasında ki iddiaları hatırlıyor musunuz? 4 tane iddia vardı. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyetinin  Bürokratik yapısını İran Ambargosunu delecek şekilde uygulama yaptığı BM Ambargosunu da aynı şekilde ihlal edildiği.. Bir uluslararası suç.. Biz de ceza yargılaması hususunda olduğu gibi ABD’de aynı... Bir kaç ay duruşmalar böyle savsaklandıktan ötelendikten sonra Türkiye’den 101 kişinin ismi sanık listesine yerleştirildikten sonra bir anda 10,5 ay sonrasına dava ertelendi. ABD ceza sisteminde ilk..”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Haberler