Trabzon'un Çaykara İlçesi'nde yapımı devam eden Balkodu- 2 Hidroelektrik Santrali'nin (HES) tünel çalışması sırasında çığ altında kalarak hayatını kaybeden işçilerden evli ve 2 çocuk babası Nusret Er'in memleketi Adana'daki evine ateş düştü.

HES tüneli inşaatında tünel dışında arızalanan jeneratörü tamir etmeye çalışan ve çığ altında 5 işçiden biri olan 40 yaşındaki Nusret Er'in evine acı haber geldi. 15 yıllık evli, 8 ve 11 yaşlarında 2 oğlu olan Nusret Er'in, 3 aydır ailesinden uzakta, Trabzon'un Çaykara İlçesi'ndeki HES inşaatında çalıştığını anlatan kardeşi Ali Er, ağabeyinin uzun yıllardır emek parası için Türkiye'nin çeşitli kentlerinde inşaat işçiliği yaptığı söyledi. Ağabeyinin Trabzon'dan önce Samsun ve Konya'da çalıştığını belirten Ali Er, "3 aydır oradaydı.En son 1,5 ay önce izinli olarak Adana'ya gelmişti. Çalıştığı yerde telefon çekmediği için kendisiyle sürekli görüşemiyorduk, ağabeyim ararsa sesini duyabiliyorduk. Cenazesini yarın sabah saat 08.00 sıralarında alacağız. Eğer zaman el verirse öğle namazına müteakiben mahallemizdeki mezarlığa defnedeceğiz" dedi. Eşinin acı haberini duyduktan sonra fenalaşan Yasemin Er'i ise yakınları teselli etmeye çalışıyor.

Aynı olayda  çığ altında kalan 4 işçiden biri olan Lokman Çelik’in ailesinin umudu tükeniyor.

Çaykara ilçesine bağlı Karaçam mahallesindeki Kavlatan mevkiindeki Balkodu-2 HES tüneli girişinde çığ altında kalan 4 işçiden biri olan Muş Bulanık nüfusuna kayıtlı 37 yaşındaki Lokman Çelik’in ailesi Denizli’den Trabzon’a geldi. 5 senedir tünel inşaatlarında çalıştığı belirtilen Çelik’in, evli ve 14 yaşında bir kız çocuğunun olduğu öğrenildi.

Oğluyla en son 11 gün önce görüştüğünü belirten baba İlhan Çelik, Çaykara Kaymakamı Mustafa Gül ile görüştükten sonra umutlarının tükendiğini söyledi. Baba Çelik, Lokman’ın yaklaşık bir buçuk ay önce Trabzon’a geldiğini kaydederek, “Ben olayı çığın düştüğü gün akşam saatlerinde öğrendim. Denizli’den yola çıkarak 30 kişi buraya geldik. Burada henüz bir sonuç yok. Vali’ye ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Lokman ve 3 arkadaşı daha karın altında duruyorlar. Ne zaman sonuç alacağımızı bilmiyoruz. Galiba orada hava şartlarına göre gündüz çalışıp, gece ara veriyorlar. Lokman bir hafta önce beni aradı ben namaz kıldığım için yetişemedim. Ben aradığımda ulaşamadım. Onları yattığı yerde telefon çekmiyormuş. En son 11 gün önce konuşmuştuk. Ben hep 'işin tehlikeli ise gel' diyordum. O ise bana tehlikeli bir işlerinin olmadığını söylüyordu. O zaman kar yoktu galiba burada. Lokman 4-5 senedir tünellerde çalışıyordu. İki sene İstanbul’da çalıştı. İstanbul’da tanıştığı arkadaşının vasıtasıyla buraya geldi. Eşi ve kızı bizden iyi bir haber bekliyorlar. Çaykara Kaymakamı’nın bize verdiği haberi hiç umutlu görmüyoruz” dedi.