Büyükşehir'de Sert Tartışma

Büyükşehir'de Sert Tartışma

Trabzon Büyükşehir belediyesi Bağımsız meclis üyesi Davut Çakıroğlu ile AK Parti Grup Başkanvekili Erhan Nadir arasındaki tartışma devam ediyor.

Trabzon Büyükşehir belediyesi Bağımsız meclis üyesi Davut Çakıroğlu ile AK Parti Grup Başkanvekili Erhan Nadir arasındaki tartışma devam ediyor.

Davut Çakıroğlu’nun “Siyasette rüzgarı yönetmek” başlığı ile yayınladığı mesajında AK Parti’nin arkasındaki rüzgarı kaybettiğini ve eski günlerinde olmadığını belirtmesi üzerine Erhan Nadir bir açıklama yayınlamış ve Çakıroğlu’na “Bizim arkamızda milletimizin rüzgârı var oldukça AK Parti iktidarı da, ülkemize yapılacak hizmetler de devam edecektir. Rüzgâr ekip fırtına biçenlerle ise bugüne kadar olmadığı gibi bundan sonra da işimiz asla olmayacaktır.

Partisinin kaygan zemininde ayakta dahi durmakta zorlanan kişi ile bırakın rüzgârı, üfürmeyle yerinden olan Sayın Çakıroğlu’nun lafazanlıklarına, siyasi öngörüsüzlüğüne vereceğimiz bir cevap, ciddiyet hamletmemek adına yoktur, işgüzar yaklaşımlarıyla dağıttığı ulufelerin karşılığını bekler olduğunu artık tüm çevreler anlayabilmektedir.

Siyasette bir limanı olmayan, limandan ayrıldığı gemiyi; fırtınayı ve rüzgârı beklemeden terk edenlerle bir işimiz olmaz. Eğer binmeye gemi arıyorsan Trabzon limanında bekle, hava durumunu da iyi analiz et çünkü denizde karşılaşacağın rüzgâr ve fırtına seni rahatsız eder, alabora olursun belki. Bu şekilde gazetelere beyanat vererek gündemde kalmaya devam et, yolun açık olsun.” şeklinde cevap vermişti.

Daha sonra da Çakıroğlu bu açıklamaya cevaben “ Bir kaç gün önce "siyasette rüzgarı yönetmek" başlığı altında ülke siyasetiyle ilgili açıklamam yerel basında yer buldu ve kamuoyuna yansıdı. Burada, kendi adıma bir değerlendirme yaptım.Siyaset; öngörü, analiz yeteneğidir.Biz, hiçbir zaman mutlak doğru olduğumuzu iddia etmedik.Siyasetimizin merkezinde kapıkulu veya emireri olmak hiç olmadı.

Tek vasfı 'sadakatli olmak' olduğunu iddia eden ve güç kimdeyse onun sarayına demirbaş eşya olarak kaydedilmeye amade olduğunu kelimelerinin ruhuna saklayan T.B.B Ak Parti Grup Başkanvekili Erhan Nadir müsamere çocuğu seviyesinde ve ezber cümlelerle bana cevap vermiş.” İfadelerini kullanmıştı.

Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti grup Başkanvekili Erhan Nadir bu cevaba da sessiz kalmadı.

Nadir yaptığı açıklamada “Hazımsız, kaprisli, insanları hakir gören, eleştirilmeye bile tahammül edemeyen, kendi bildiğinin en doğrusu olduğu inancına saplanan, insani seviyeyi ayaklar altına aldığı adab-ı muaşerete sığmayacak kelimeler sarf ederek ezildiği dağın altından doğrulmaya çalışan zavallı bir kişilik karşımızdaki. Ne söylersek boş.” Şeklinde sert ifadeler kullanarak Çakıroğlu’na yanıt verdi.

Nadir açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Büyükşehir Meclisimizin bağımsız üyesinin teraneleriyle kamuoyuna verdiği rahatsızlığın biraz da vesilesi olmamız nedeniyle öncelikle halkımızdan özür dilemek isterim. Partisinin gönderdiği arkadaşın da beyanında ifade ettiği gibi söyleyene baktık ama onu, trene bakarken görünce söyleyip söylememekte tereddüt de etmedik değil.

Sözümüz kamuoyuna saygımızdandır, biline…

“Karaya bulaşma kara bulaşır.” derlerdi de laf, derdik. Değilmiş, onu anladık.

Evvel zaman içinde bizimle aynı görevi, partisinden dışlanmadan önce, yürüten arkadaş, görevinin ne kadar ehliymiş ki adeta partisinden niçin dışlandığını izah etmiş beyanlarında…

 

Kişi kendinden bilir işi; demek ki müsamere sahnelemiş, demek ki kamuoyunu fütursuzca meşgul etmiş, itiraflarında yer verdiği gibi demek ki reklamcılık oynamış.

 

Eee, değil mi ki hafıza-i beşer nisyan ile malûldür. Onu, kendi sosyolojisiyle baş başa bırakırken insaflı hekim arkadaşlarımızın da dikkatini çekelim.

 

Bizim İşimiz ciddi. Her platformda da halkımızın verdiği görevin ciddiyetiyle işimizi yine halkımız adına yerine getirmek için üstün çaba sarfettik. Ülkemin menfaati ve halkımızın ihtiyaçlarının bizler için ne kadar kıymetli olduğunu geriye bıraktığı 19 yılın imzasında bulabilir izanı olanlar diye düşünmekteyim.

 

Bu arkadaş kendini çok meziyetli görüyor, laf ebeliği ile kendini haklı ve üste çıkarmaya çalışıyor. Omurgası olmayan, duruşunun ne olduğu belli olmayan, millete tepeden bakan üslupla cevap veriyor. Bir yazıya ancak bu kadar düşük seviyeli, çocuksu cevap verilir; “müsamere çocuğu”. “liseli âşıklar gibi” laflar bu arkadaşın hala daha çocuklukta kaldığını ve büyüyemediğini gösterir.

 

Dik duruştan, doğruluk dürüstlükten bahseden işgalci kişinin gündemimizi de işgal etmesinin tek nedeni olan koltuğu bile kendisine ait değilken, adına seçime girmiş olduğu partisinin koltuğunu işgal etmişken sorumluluk kasması abesle iştigaldir. Mademki kendileri çok dürüstmüş, işgal ettiği koltuğu seçime girdiği partiye geri versin, görelim. Partiden istifa edeceksin yine o koltuğu kullanacaksın, madem o kadar yürekliymiş bağımsız meclis üyeliğine girerek Meclis’e gelseymiş.

 

Biz kimsenin emir eri, kapı kulu olmadık, kimsenin de demirbaşına girmedik. Siyasetle mensubu olduğum AK Parti ile birlikte Liderimiz Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın önderliğinde şehrime şerefle hizmet etme ilkesiyle hareket ettim.

 

Hazımsız, kaprisli, insanları hakir gören, eleştirilmeye bile tahammül edemeyen, kendi bildiğinin en doğrusu olduğu inancına saplanan, insani seviyeyi ayaklar altına aldığı adab-ı muaşerete sığmayacak kelimeler sarf ederek ezildiği dağın altından doğrulmaya çalışan zavallı bir kişilik karşımızdaki. Ne söylersek boş.

 

Ama insanız nihayetinde, bizim tarihimiz, Cumhurbaşkanımızın da ikrarıyla merhamet ve şefkat tarihidir. Bu sebeple arkadaşa, aslolan merhamettir sözünden sapmadan tavsiyemiz, sosyolojik bir vaka haline tamamen dönüşmeden yani yol yakınken psikolojisini evhamlarından arındırmasıdır. Fazla da söze gerek yoktur.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Haberler