Birileri Yalan Söylüyor

Birileri Yalan Söylüyor

Akçaabat'ta Yapılan Bir Organizasyonun Yankıları Ulusal Basında Bulduğu Yankı Çok Farklı.

Akçaabat'ta birkaç gün önce gerçekleştirilen bir sünnet organizasyonu ile ilgili önce ulusal basından bir köşe yazarı kaleme aldığı yazısında Akçaabat'ta Kur'an'dan rahatsız olan kişilerin olduğunu ifade etmiş ve arkasından da Trabzon Valiliği konuyla ilgili bir açıklama yapmak durumunda kalmıştı. Akçaabat'ın basın yoluyla  Kur'an-ı Kerim okunmasından rahatsızlık duyan bir ilçe görüntüsü verilmesinden rahatsızlık duyduğumuzdan bu tartışmayı siz okuyucularımızın değerlendirmesine sunuyoruz.

Yeni Mesaj Gazetesi'nde Muharrem Bayraktar'ın konuyu gündeme getirdiği İlk Yazısı...

 

Akçaabat’ta Kur’an’dan kimler rahatsız oluyor? 

Aşağıda size anlatacağım olay dudaklarınızı uçuklatacak kadar sarsıcı gelebilir ama aynen gerçekleşmiş bir olaydır.

Geçtiğimiz Pazar akşamı Akçaabat’ta çok önemli bir törene iştirak ettik. Hocamız Haydar Baş’ın torunu Hasan Hüseyin’in sünnet töreniydi bu. Tören yapılacağı alan Sarıtaş Mahallesi’nde Prof. Baş’ın özel mülkü idi. Evin bahçesi güzel bir tören alanına dönüştürüldü, masalar sandalyeler konuldu ve her taraf güzelce süslendi.

Bine yakın davetli büyük bir coşku ve heyecanla programın başlamasını bekliyordu.

Ülkemizin yetiştirdiği değerli hafızlar Bilal Demiryürek, Muharrem Mumcu ve Mustafa Yıldırım bir biri ardına Kuran tilavetine başladılar. Dinleyenleri mest eden bu Kuran ziyafetinin ardından tasavvuf musikisine başlandı. Ardından sanatçı Ayhan Aşan’a sıra gelecekti.

Ama hiç beklenmedik bir olay oldu. Yanıma gelen bir arkadaş acilen evin giriş kapısının önüne gelmem gerektiğini söyledi. Avukat Oktay Doğan, Nurettin Güven abimiz ve birkaç arkadaşla kapıya gittik. O da ne? Bir polis arabası ve iki genç polis.

“Hayrola” dedim “bir sorun mu var?”

Polisin verdiği cevabı aynen aktarıyorum:

“Okunan Kuran-ı Kerim’den rahatsız olduklarını, sesin kısılmasını istediklerini söyleyen pek çok vatandaş şikâyetçi oldu. Bunun için geldik.”

Şaşırdık tabi. Bu ne cüret, bu ne küstahlık!

“Bakın memur bey burası özel alan, siz şu anda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı olan bir zatın evine geldiniz ve vatandaşın Kuran’dan rahatsız olduğunu söylüyorsunuz.

Bir: Kuran’ın sesini asla ve kata kestirmeyiz.

İki: Özel mülkümüzde yapılan bir düğüne asla müdahale edemezsiniz.

Üç: Benim atalarım 200 yıldan beri bu köyde yaşıyorlar ve bugüne kadar ne polis ne jandarma asla böyle bir yola başvurmadı.”

Polisler bir şey demeden gerisin geri gittiler.

Törenin yapıldığı yerin beş yüz metre ilerisinde Akçaabat Belediyesi’nin TOKİ’ye hediye ederek yaptırdığı TOKİ evleri vardı. 350 konuttan oluşan bu evler maalesef kazık gibi köyün ortasına dikilmiş bütün çevre dokusunu mahvetmişti.

Polisin “Kurandan rahatsız oluyorlar” dedikleri kişiler bu evlerde oturanlar olmalıydı.

Eğer böyle bir şikâyet yapıldı ise yani “karşımızdaki evin bahçesine Kuran okunuyor, rahatsız oluyorum” diyen varsa polisin yapması gereken şikâyet edileni değil, şikâyet edeni sorgulamaktır.

Zira bu ülkede Kuran, asla şikâyet konusu olmamalıdır. Oluyorsa bunda hata polisindir.

Akçaabat’ta gece yarılarına kadar devam eden festival ve eğlencelerin müthiş ses kirliliğine, çalgısına ve bağırtısına müdahil olmayan Akçaabat emniyetinin, Haydar Baş’ın evinin bahçesinde okunan Kuran’dan rahatsız olanları ciddiye alması tam bir skandaldır.

Emniyetin yaptığı açıkça Anayasanın 24. maddesinde belirtilen din ve vicdan hürriyetine müdahale etmektir.

Bin kişinin iştirak ettiği bir törene gelip, “Kuran’dan rahatsız olanlar var” diyen bir polis memuru, meydana gelebilecek toplumsal infiali hesaba katarak mı hareket ediyor acaba?

Bugünleri de gördük.

Bu ülkede Kuran’dan rahatsız oluyorum, diyen Müslüman geçinen Haçlı sevdalıları içimizde dolaşır hale gelmiş.

Daha vahimi de bu Kuran düşmanlarının muhatap alınır hale gelinmesi…  

 

Trabzon Valiliği'nin yaptığı yazılı Açıklama.

 

Trabzon Valiliği, Yeni Mesaj Gazetesi’nde yer alan ‘Akçaabat’ta Kur’an’dan kimler rahatsız oluyor’ başlığı altında yer alan haberle ilgili yazılı açıklama yaptı. 

Açıklama şöyle: “Ulusal olarak yayınlanan Yeni Mesaj Gazetesinin 30 Ağustos 2012 tarihili nüshasında ‘Akçaabat’ta Kur’an’dan kimler rahatsız oluyor’ başlığı altında gazete başyazarı Muharrem Bayraktar tarafından kaleme alınan yazı ile ilgili olarak yaptırılan incelemede; 26.08.2012 Pazar günü ilimiz Akçaabat İlçesi Sarıtaş Mahallesinde mukim bir vatandaşımızın kendi evinin bahçesinde yapmış olduğu düğün töreniyle ilgili olarak vatandaşlarımız tarafından yoğun bir şekilde Akçaabat 155 ve Trabzon Merkez 155 imdat telefonlarına anılan yerdeki düğün evinden çevreye yüksek sesle müzik yayını yapıldığı ve bundan rahatsız oldukları konusundaki ihbarları üzerine, Akçaabat İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait bir ekibin aynı gün saat 20:30 sularında anılan yere intikal ederek, yüksek sesle yapılan yayından çevredeki vatandaşlarımızın rahatsız oldukları yönündeki şikayetleri düğün sahiplerine aktarılmış, yüksek sesle yapılan yayının biraz kısılması dile getirilmiş ve olay mahallinden ekibin ayrıldığı anlaşılmıştır.”

2. Köşe Yazısı.

 

Biz doğruları yazarız

 Bu sütunda yayınladığım “Akçaabat’ta Kuran’dan kimler rahatsız oluyor” başlıklı yazıma çok değişik çevrelerden, çok farklı tepkiler geldi. Bazıları böyle bir olaya inanmak istemedi. Ama biz her zamanki gibi doğruları yazdık. Gözlerimizin önünde cereyan eden bir olayı şaşkınlıkla kaleme aldık. Amacımız devletin hiçbir organını, elamanını eleştirmek değildi. Amacım “Kuran-ı Kerim’in sesinden rahatsız olan vatandaşları” kamuoyuna şikâyet etmekti.

Yazı üzerine Trabzon Valiliği bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan yola çıkarak Trabzon yerel basını olayı kasıtlı olarak farklı mecraya taşıdı.

Önce Trabzon Valiliği’nin açıklamasını aktaralım:

“Ulusal olarak yayınlanan Yeni Mesaj gazetesinin 30 Ağustos 2012 tarihili nüshasında ‘Akçaabat’ta Kur’an’dan kimler rahatsız oluyor’ başlığı altında gazete başyazarı Muharrem Bayraktar tarafından kaleme alınan yazı ile ilgili olarak yaptırılan incelemede; “26.08.2012 Pazar günü ilimiz Akçaabat İlçesi Sarıtaş Mahallesinde mukim bir vatandaşımızın kendi evinin bahçesinde yapmış olduğu düğün töreniyle ilgili olarak vatandaşlarımız tarafından yoğun bir şekilde Akçaabat 155 ve Trabzon Merkez 155 imdat telefonlarına anılan yerdeki düğün evinden çevreye yüksek sesle müzik yayını yapıldığı ve bundan rahatsız oldukları konusundaki ihbarları üzerine, Akçaabat İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ait bir ekibin aynı gün saat 20.30 sularında anılan yere intikal ederek, yüksek sesle yapılan yayından çevredeki vatandaşlarımızın rahatsız oldukları yönündeki şikâyetleri düğün sahiplerine aktarılmış, yüksek sesle yapılan yayının biraz kısılması dile getirilmiş ve olay mahallinden ekibin ayrıldığı anlaşılmıştır.”

Bilgilerinize sunulur.”

Açıklama böyle.

Valilik diyor ki, “yakın çevredeki vatandaşlar yüksek sesle yapılan müzik yayınından şikayet etmeleri üzerine bir polis ekibi 20.30’da düğün mahalline gitti.”

“Yakın çevrede bulunan vatandaşların şikâyet ettikleri doğru” olabilir ama diğer kısım doğru değil.

Zira program başladığında ilk önce Kuran-ı Kerim ve ilahiler okundu. Sanatçı Ayhan Aşan’ın müzik programı saat 21.30’da başladı. Bu olaya düğünde bulunan 1000 kişi şahittir. 21.30 başlayan müzik yayını için 20.30 şikâyet edilmesi mümkün değil.

Düğün mahalline gelen polisler aralarında benim de bulunduğum kişilere (diğerleri Av. Oktay Doğan, Başsan Genel Müdürü Ömer Turan, Emekli Astsubay Nurettin Güven, Özel Fatma Baş Koleji idarecisi Köksal Baş, Fatma Baş Koleji Genel Koordinatörü Hasan Barutçu) “yüksek sesle okunan Kuran-ı Kerim’den rahatsız olan vatandaşların polise şikâyette bulunduklarını” söylediler.

Valiliğin açıklaması “müzikten şikâyet” diyor biz de “Kuran’dan şikâyet” diyoruz.

Valilik keşke bizi de bir arayıp görüşümüzü alsaydı. Sayın Vali’nin iyi niyetinden kuşkumuz yok, ama biz de yaşadığımız olayları “iyi niyetle” yazmak zorundayız.

Gazetecilik bunu gerektirir.

Keşke bir partinin genel başkanının bahçesinde yapılan düğünü şikâyet eden vatandaşların şikâyeti hiç dikkate alınmasaydı da olay bu noktaya gelmeseydi.

Böyle giderse yüzlerce yıldan beri sünnetini, düğününü evinin bahçesinde yapan vatandaşların bu en temel hakkı elinden alınır ki bunu izahı kabil olmaz.

Ve son not: “Haydar Baş’ın evinin bahçesinde okunan Kuran’dan rahatsız olanların” organize olarak şikâyet eyleminde bulunup bulunmadıklarını da öğrenmek istiyoruz.  

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum